Seçimlik
Üyelik Girişi

Cumhurbaşkanının İmar Yetkileri (I)

CUMHURBAŞKANININ İMAR YETKİLERİ (I)

Prof. Dr. Erol KÖKTÜRK

(Harita Y. Mühendisi)

Ülkemizde bir “tek adam” rejimi kuruldu. 16.04.2017 tarihli “Anayasa Değişikliği Referandumu” ardından 2018 yılında yürürlüğe konuldu.

Ve devlet, 10.07.2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 1 Nolu “Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile, deyim yerindeyse yeniden yapılandırıldı.

Cumhurbaşkanlığının yetkileri yeniden tanımlandı.

Cumhurbaşkanı, neredeyse yaşamın, yaşamımızın bütün alanlarında yetkilendirildi. Yetkilendirme, yetkileri artırma süreci günümüzde de, 31 Mart yerel seçimleri sonrasında da ilerletiliyor.

Ben bu çalışmada, Cumhurbaşkanının yalnızca “imar”la ilgili konulardaki yetkilerine değinmek istedim.

Bu çalışmada, imarla yakından ilgili 16 yasayı seçtim. Ancak bu yasalardaki yetkileri bir yazıya sığdırmak olanaklı olamayacağından, iki yazıda çarpıcı olan yetkileri ele alacağım.

Baz aldığım tarih: 01.01.2024… Bu tarih bakımından yasaların güncel durumlarını inceledim.

Yasalarda 2018 tarihinde Bakanlar Kurulu’na verilmiş olan yetkilerin Cumhurbaşkanına geçtiğini belirtmeliyim. O nedenle yasalarda “Bakanlar Kurulu” yazan yetkileri de bu çalışmaya ekledim.

Ancak “yasaların yürütülmesi yetkisini” bu bağlamda değerlendirmedim.

Bu yetkileri okurken ve yazıya dökerken, garipsediğim, saçma bulduğum, anlamlandıramadığım, yadırgadığım o kadar çok yetkiyle karşılaştım ki?

“Bu yetkiler Cumhurbaşkanında olmasa, tek adam rejimi ne yitirir ki?” diye, çok saf (hatta safdirik) sorular da takıldı aklıma.

Bazılarıyla ilgili ufak-tefek düşünce notları koyacağım. Ama çoğunu okurun takdirine bırakacağım.

Birlikte bakalım yetkilere…

3194 Sayılı İmar Yasası’nda Cumhurbaşkanına Verilen Yetkiler

Örneğin benim anlamakta zorluk çektiğim yetkilerden biri, “Bakanlıkça belirlenen tanım ve esaslara göre hazırlanıp onaylanan plan, plan değişikliği ve revizyonlarının, parselasyon planlarının, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerinin, imar mevzuatına konu edilen orto-görüntüler ile diğer coğrafi veri ve bilgilerin, ilgili idareler ile kurum ve kuruluşlarca üretilmesinin”, Cumhurbaşkanınca belirlenen usul, esas ve ilgili standartlara uygun olması… Bu son derece teknik nitelikli ilkeleri, örneğin Bakanlık ya da onun bir genel müdürlüğü belirlese ne olur ki? Ne yitirir Cumhurbaşkanı? Bana sorarsanız, bir yükten kurtulur aslında.

Yine benim garipsediğim bir yetki de, “Alan, sınır, hisse düzeltimi yapılamaması nedeniyle zamanla sicili ile zemini uyumsuz hale gelen, imar uygulama hatalarının varlığı tespit edilmesine rağmen bu hataların düzeltilemediği, haricî bölünmeye tabi tutulup tescili sağlanamayan ve/veya zamanla farklı nedenlerle fiili kullanıcısı ile maliki farklılaşmış parseller gibi konu çeşitliği ve taraf fazlalığı bulunan ve münferit davalar ile çözümü mümkün olmayan taşınmazlardan bu madde kapsamında uygulama yapılması gerekenlerin sınır ve koordinatlarının” Bakanlığın teklifi üzerine Cumhurbaşkanınca belirlenmesi yetkisidir. Sınır ve koordinat belirleme?.. Bakanlık belirleyiversin gitsin! Ya da ilgili genel müdürlük! Ne olur?

Öte yandan son dönemlerin en önemli imar aflarından biri olan “İmar Barışı” uygulamalarında, “Yapı kayıt bedeline ilişkin oranı iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar azaltmaya, yapının niteliğine ve bölgelere göre kademelendirmeye, ayrıca başvuru ve ödeme süresini bir yıla kadar uzatmaya” da Cumhurbaşkanı yetkilidir.

6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Yasa

Kamuoyunda “Kentsel Dönüşüm Yasası” olarak nitelenen imar mevzuatının bu önemli Yasasında da ilginç ve garip bazı yetkiler Cumhurbaşkanına verilmiştir.

Yasanın 2. maddesinin “ç” bendinde “ç) Riskli alan: Zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan alanı” ifade edeceği düzenlenmiştir. Eskiden Bakanlar Kurulu’na ait olan bu yetki, şimdi tek başına Cumhurbaşkanı tarafından kullanılmaktadır. 01.01.2024 tarihi bakımından Cumhurbaşkanı, 16 kentteki 34 alanı “riskli alan” ilan etmiştir.

Öte yandan Yasa’nın 3. maddesine göre, “…riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında olup Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlardan; a) Kamu idarelerine tahsisli olanlar Cumhurbaşkanı kararıyla Bakanlığa tahsis edilir veya Bakanlığın talebi üzerine TOKİ’ye ve İdareye bedelsiz olarak devredilebilir.

Tek başına Cumhurbaşkanına verilen bir yetki de Yasa’nın 6. maddesinin 4. fıkrasındaki, “Riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu taşınmazlar üzerinde yapımı gerçekleştirilen bağımsız bölümlerin bedelleri, gerekli görüldüğünde, … Cumhurbaşkanı kararı ile yapım maliyetlerinin/rayiç değerinin altında tespit edilebilir ve sosyal donatı ve altyapı harcamaları uygulama maliyetine dâhil edilmeyebilir.” Yoksulluğun giderek derinleştiği ve kronik bir soruna dönüştüğü ülkemizde, Cumhurbaşkanı bu yetkisini kaç kere kullanmıştır acaba?

6. maddenin 8. fıkrasına göre de, “Riskli alan ve rezerv yapı alanı dışında olup da bu Kanunun öngördüğü amaçlar bakımından güçlendirilebileceği teknik olarak tespit edilen yapılar için, Cumhurbaşkanınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde Bakanlıkça dönüşüm projeleri özel hesabından güçlendirme kredisi verilebilir.

“Dönüşüm Gelirleri”ni düzenleyen 7. maddesinde, “2B alanlarının satışından elde edilen gelirin Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenen orana tekabül eden tutarın fona aktarılacağı”; “Özel gelir ve ödenek kaydedilen tutarlardan yılı içinde harcanmayan kısımları ertesi yıl bütçelerine devren gelir ve ödenek kaydetmeye Cumhurbaşkanının yetkili olduğu”; “Gerektiğinde dönüşüm faaliyetlerinde kullanılmak üzere Bakanlık bütçesinde özel ödenek dışındaki mevcut veya yeni açılacak tertiplere, genel bütçenin diğer tertiplerinden ödenek aktarmaya Cumhurbaşkanı yetkili olduğu”; “Yasa kapsamında sağlanması öngörülen krediler ile dönüşüm faaliyetleri kapsamında yapılacak veya edinilecek konut ve işyerlerine ilişkin olarak, hak sahiplerince bankalardan kullanılacak krediler ve faiz desteğine ilişkin işlemlere ve verilecek desteğe ilişkin usul ve esasların Cumhurbaşkanınca belirleneceği” düzenlenmiştir.

Yasa’nın “Çeşitli Hükümler”i düzenleyen 8. maddesinin 4. fıkrasına göre, “Bakanlık, TOKİ ve İdare; bu Kanun kapsamındaki uygulamalarda, uygulama süresini aşmamak kaydı ile 657 sayılı Kanun ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına dair hükümlerine bağlı kalmaksızın, özel bilgi ve ihtisas gerektiren konularda sözleşmeli personel çalıştırabilir. Bu suretle çalıştırılacakların unvanı, sayısı, ücretleri ile diğer hususlar Cumhurbaşkanınca belirlenir.

6306 sayılı Yasa’ya göre verilen “riskli alan” kararların bazılarının Danıştay tarafından iptal edilmeye başlanması üzerine 14.04.2016 tarihinde Yasa’ya bir “Ek” madde eklenerek, “kamu düzeni bozulmuş olan ve planlama ile altyapı hizmetleri yetersiz olan yerlerle yapıların %65’inin kaçak yapı olduğu alanların Cumhurbaşkanınca riskli alan olarak kararlaştırılabileceği” düzenlenmiştir. Riskli alan ilan etmeyi kolaylaştırma çabaları, diyelim.

3621 Sayılı Kıyı Yasası

Kıyıda imar planları ile yapılacak yapılar düzenlenirken, 6. maddenin e bendinde, “Cumhurbaşkanınca alınacak kamu yararı kararı doğrultusunda kurulacak sağlık tesisleri ve alternatif alan bulunmaması durumunda 09.01.2002 tarihli ve 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanununa göre kurulan, işletilen ve mevcut en iyi teknikleri kullanan endüstri bölgeleri, yapılabileceği” düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanı, yani bir kişi, “bunda kamu yararı var” deyince bu tesisler yapılabilecek. Kıyının doğal özellikleri, tarihi nitelikleri, anayasaya göre kamuya açık alan olması vs. hiç önemli değil, yani.

2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası

Yasa’nın 32. maddesine göre, “Yurt içinde korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları yurt dışına çıkarılamaz. Ancak, milli çıkarlarımız dikkate alınarak, bunların her türlü hasar, zarar, tehdit veya tecavüz ihtimaline karşı, gideceği ülke makamlarından teminat almak ve sigortalanmak şartı ile, yurt dışında geçici olarak sergilendikten sonra geri getirilmelerine; Cumhurbaşkanınca karar verilir.

Yasanın 35. maddesine göre ise, “(2) Bilimsel ve mali yeterliği Kültür ve Turizm Bakanlığınca takdir ve kabul olunan Türk ve yabancı heyet ve kurumlara araştırma izni, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından; sondaj ve kazı yapma izni Cumhurbaşkanı kararı ile verilir; (3) Su altında korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu bölgeler, Cumhurbaşkanı kararı ile tespit edilir ve yayımlanır. Bu bölgelerde, sportif amaçlı dalış yapmak yasaktır, ikinci fıkra hükümlerine göre izin almak şartıyla araştırma ve kazı yapılabilir.”

775 Sayılı Gecekondu Yasası

Yasa’nın 29. maddesinde Cumhurbaşkanına verilen “Toplu Konut İdaresi Başkanlığının veya anılan Başkanlıkça gösterilecek lüzum ve ihtiyaca binaen diğer Bakanlıkların, Devlet dairelerinin ve sair kamu kurumlarıyla kamu tüzel kişilerinin” arasında eşgüdüm sağlama yetkisi anlaşılabilir.

Ama 35. maddedeki şu yetkiye ne demeli? “Belediye sınırları ve mücavir sahalar dışında bulunmakla beraber, Hazineye özel idarelere, katma bütçeli dairelere ait arazi ve arsalarla Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde, Cumhurbaşkanınca kararlaştırılanları hakkında da bu kanun hükümleri uygulanır.” Bir Cumhurbaşkanı neden bu konularla ilgilenir ki?

2872 Sayılı Çevre Yasası

Yasa’nın “Çevrenin Korunması” başlıklı 9. maddesinin 1. fıkrasında “(1) d) Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarını, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan etmeye, bu alanlarda uygulanacak koruma ve kullanma esasları ile plân ve projelerin hangi bakanlıkça hazırlanıp yürütüleceğini belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.” deniliyor… Uygulamada bu kararın izdüşümlerini gören var mı acaba?

Öte yandan çevre katkı paylarını düzenleyen 18. maddenin 1. fıkrasının a ve b bentlerinde yer alan oranları ayrı ayrı veya topluca sıfıra kadar indirmeye veya kanunî oranına kadar yükseltmeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.

Yine Yasa’nın 20. maddesine göre “Bu maddede öngörülen ceza miktarlarını on katına kadar artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.

İlginç bir “teşvik” yetkisi de 29. maddede düzenlenmiş: “Arıtma tesisi kuran, işleten ve yönetmeliklerde belirtilen yükümlülükleri yerine getiren kuruluşların arıtma tesislerinde kullandıkları elektrik enerjisi tarifesinin, sanayi tesislerinde kullanılan enerji tarifesinin yüzde ellisine kadar indirim uygulamaya ve ileri arıtma teknikleri ile arıtılmış atıksuyu yeniden kullanan kuruluşlara, yeniden kullanım oranına göre bu oranı yüzde yüze kadar artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.

Kaldırılmış olduğundan, Ek Madde 10’a göre, “Mevzuatta Yüksek Çevre Kuruluna yapılmış olan atıflar, Cumhurbaşkanınca belirlenen kurul veya mercie yapılmış sayılır.

Cumhurbaşkanı, Yasa’nın Eki olarak verilen listede yer alan ürünlerden alınan geri kazanım katkı paylarını veya Ek 11. madde uyarınca yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle belirlenen tutarları iki katına kadar artırmaya veya yarısına kadar indirmeye de yetkilidir.

2985 Sayılı Toplu Konut Yasası

Yasa’nın 2. maddesine göre, “Toplu Konut İdaresi’nin kaynaklarının kullanımına ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanınca yürürlüğe konulacak yönetmelikle tespit edilir.

Ek Madde 3’e göre ise, “Üçüncü ve dördüncü fıkralara göre çalıştırılacakların adedi, ücretlerinin taban ve tavanı ile diğer mali hakları, Cumhurbaşkanınca çıkarılacak hizmet sözleşmesi esaslarına göre tespit edilir.

2634 Sayılı Turizmi Teşvik Yasası

Cumhurbaşkanı’nın tek başına en çok yetkilendirildiği yasalardan birisi bu Yasa’dır.

Yasa’nın 3. maddesinin b bendine göre, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri’nin yeri, mevkii ve sınırları Cumhurbaşkanı kararıyla tespit ve ilân edilir.

Aynı şekilde d bendine göre de, Turizm Merkezleri, … orman vasıflı olanlar dâhil Hazine taşınmazları ile tescili mümkün olan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde yeri, mevkii ve sınırları Cumhurbaşkanı kararıyla tespit ve ilân edilen alanlardır.

Yasa’nın 4. maddesine göre, Cumhurbaşkanınca kabul edilen yatırımlarda devlet yardımları hakkında kararda kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri için belirlenen istisna, muafiyet ve teşvik hükümleri turizm merkezleri hakkında da uygulanır.

Öte yandan 8. maddenin E bendine göre, “Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde ve turizm merkezlerindeki taşınmaz malların iktisabı, 442 sayılı Köy Kanunu ile, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nda yer alan yabancı uyruklularla ilgili tahditlerden Cumhurbaşkanı kararı ile istisna edilebilir.

H bendine göre de, “… kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesinin tamamının veya alt bölgenin tek bir ana yatırımcıya tahsisi için yapılan başvuruların tamamı Cumhurbaşkanı tarafından değerlendirilerek seçilen yatırımcıya ön izin verilmesine ve ön izin koşullarına karar verilir. İşlemler, ön izin koşullarına göre Bakanlıkça yürütülür.

Yasa’nın 13. maddesine göre, “Belgeli işletmelerden Cumhurbaşkanınca her yıl belirlenen döviz miktarını sağlayanlar, ihracatçı sayılırlar.

Öte yandan Yasa’nın 28. maddesine göre, “Türkiye’ye giriş işlemini tamamlamış Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçları; Türk karasuları ve limanları arasında serbestçe dolaşabilirler. Yabancı bayraklı veya yabancıların kullandıkları deniz turizmi araçları, Cumhurbaşkanınca tespit ve ilan edilen seyir haritalarına işlenmiş yasak bölgeler dışında kalan kıyı ve koylara gezi amacıyla yanaşabilir ve demirleyebilirler.” Örneğin bu haritaları, Genel Kurmay Başkanlığı düzenlese ne olur?

37. maddede Cumhurbaşkanı kararı ile yürürlüğe girecek yönetmelikler sıralanmıştır.

2960 Sayılı Boğaziçi Yasası

Ek 1. maddeye göre “Mevzuatta İmar Yüksek Koordinasyon Kuruluna yapılmış olan atıflar, Cumhurbaşkanınca belirlenen kurul veya mercie yapılmış” sayılacağı için, Yasa’nın 7. maddesinde tanımlanan görevler de Cumhurbaşkanı’nca yerine getirilecektir.

Geçici 7. maddeye göre, “Bu Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarihte, Boğaziçi Alanında mevcut olan imar mevzuatına aykırı yapıların geçici madde 6'ya göre yapılacak değerlendirmeleri sonunda aşağıdaki yapılar için yıkım kararı verilir.

a) Boğaziçi Alanında 16.03.1983 tarih ve 2805 sayılı Kanuna göre muhafazası veya ıslah edilerek muhafazası mümkün olmayan yapılar.

b) Kıyıda kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan yapılardan Cumhurbaşkanınca geçici olarak muhafazasına karar verilmeyen yapılar.

Demek ki Cumhurbaşkanı bazı yapıların korunmasına karar verebilir, tek başına.

Değerlendirme

9 Yasa’daki yetkiler bunlar…

Benim merak ettiğim bir konu var: Hangi ülkenin Cumhurbaşkanı’na, “imar”la ilgili bu kadar geniş, çoğu gereksiz, bazıları garip yetki verilmiştir acaba?

 

 

Yayınlanma Tarihi: 01.06.2024