BU ÇILGIN BİR PROJE DEĞİL! BİR FİKİR YALNIZCA…
Toplumda aylardır beklenti yaratıp, seçim bildirgesi günü bile açıklamayıp, sonunda açıklanan nedir?
Bence bu bir çılgın proje değildir… Bu birincisi.
Ayrıca bu proje değildir, çünkü bu yalnızca bir fikirdir… Çılgın mıdır?
Soruyu şöyle sormak gerekiyor: Çılgın mı, değil mi? diye değil; Gerekli mi değil mi? biçiminde…
Bugün birçok insana sorsanız, bireysel, grupsal, çok daha çılgınca fikirleri ortaya atabilirler… Ama gerekliler mi? Uygulanabilirler mi? Neye karşın uygulanabilirler? Kuşkusuz birçok yararlı ürün, çılgınca fikirlerden beslenmiştir. Bunu kim yadsıyabilir. Ama bu ülkenin Başbakanının toplumun temel sorunlarının çözümü konusunda çılgın fikri olup olmaması beni daha çok ilgilendiriyor.
“Proje değil” dedim. Evet, bunun yanıtı açıklamaların içinde saklı. Bir sürü yaldızlı lafın arasında, bir animasyon kanal var… O kadar…
Açıklamada deniyor ki, “etütleri 2 yıl sürecek.” Daha ortada etüt yok. Geçki yok. Tasarım yok.
Bazı doneler var: 45 km uzunluğunda, 150 m genişliğinde, 25 m derinliğinde… Ama bunlar o fikri proje yapmıyor. Ama ne var basına dağıtılanlarda? Yüksek yapılar, köprüler, yeni yerleşim alanları…
Bu, bir rant projesidir. Onun için bazıları övgüler düzüyor ve ellerini ovuşturuyor…
Proje olmasının koşulları bellidir: Tartışılmış, seçenekleri hazırlanmış, tasarlanmış, projelendirilmiş, fizibiliteleri hazırlanmış, maliyet analizleri yapılmış, zaman planlaması yapılmış, kaynakları tanımlanmış bir ürün proje olabilir ancak.
Ayrıca fikirse bu, Başbakana ait olmadığı ortaya çıktı. Daha önce bunu padişahlardan siyasilere birçok kişi hayal etmiş… Eski başbakanlardan sayın Bülent ECEVİT, 1994 yerel seçimleri öncesi, bugün düşünülen geçkiyi de açıklamış. Ama asıl olan kimin daha önce açıkladığı mı, yoksa bu projenin doğru olup olmadığı mı?
Bir hayali, ülkenin Başbakanı, “en flaş hedefi” olarak toplumun önüne koyuyor… Ardından tartışmalar başlıyor… Övgüler düzenler, beklentisi olanlar, ne olduğunu anlamadan alkışlayanlar… Anlamaya çalışanlar, uyaranlar, İstanbul’a yapacağı olumsuzlukları düşünenler, yitireceklerimizin listesini sıralayanlar… Bu proje gündemi yönlendirme çabasıdır… Tartışmalar yaratmıştır …
Ama sorunumuz işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, gelir adaletsizliği, özgürlük, yaşama güvencesi, korkuların dağılmasıdır… Ülkemizin tez elden aşması gereken sorunlar bunlardır. Gerçek sorunlarımızın üstünü örtecek, mecra kayması yaratmaya yönelik yönlendirmelerin oyununa gelmemek gerekir. Seçim sürecinde siyaset, yani ülke sorunlarına çözümler konuşulmalıdır.
Bu ülkenin Başbakanı, 2023 yılında, 9 şiddetinde deprem olduğunda camdan atlamayan insanların yaşadığı bir İstanbul hedefliyor mu? Ben işte buna "çılgın hedef" derim…
Bu nedenle adı çılgın olan bu fikirle meşgul olmamakta ve ülkeyi meşgul etmemekte yarar vardır…